Boks müsabakalarının tarihi M.Ö. 3000’li yıllara dayanmaktadır. Bu yıllarda Sümerler ve M.Ö.2000’li yıllarda antik Mısır tarafından bu sporun yapıldığı, o dönemlere ait kabartma tasvirlerinde görülmektedir. Eski çağlardan günümüze kadar Eski Yunan ve Roma gibi birçok medeniyette boks sporunun izlerine rastlanmaktadır. 1814 yılında boks kurallarını kontrol altına almak amacıyla, ‘London Prize ring’ adında boks kulübü kurulmuştur ve bu kurallar ABD tarafından da kabul edilmiştir. Fakat bu kurallar ilerleyen yıllarda, ödüllü dövüşerde isyan, ayaklanma gibi sonuçlar doğurdu ve meşruluğu tartışılmaya başlandı. Bu nedenle 1867 yılında Marquess of Queensberry kuralları yine Londra’ da uygulandı. Bu kurallar toplamda 12 adettir. Raundlar 3 dakika ile sınırlandırılmıştır ve her raund arasına 1 dakikalık dinlenme molaları konulmuştur. Boksörün dövüş esnasında yere düşmesi durumunda tekrar maça başlaması için 10 saniye sayılmaktadır ve güreş yasaklanmıştır. Daha önceki kurallarda bu süre 30 saniye idi. Kullanılacak olan eldivenlerin nasıl olması gerektiği de bu kurallarda belirtilmiştir. Bu eldivenin tanıtımıyla birlikte boks maçları daha uzun, hücum ve savunma yönünden (kaçma, sallama, kontratak, pozisyon alma) daha stratejik bir hale gelmeye başladı. Boks sporu ülkemizde 20. Yüzyılın başlarında bireysel faaliyetlerle başlamıştır. İstanbul’un işgali yıllarında yabancı askerlerin yaptıkları karşılaşmalar boksun tanınması ve hızla yayılmasını sağlamıştır. 1924 yılından itibaren Türkiye Boks Federasyonu altında çalışmalar sürdürülmektedir. Ülkemiz, Uluslararası şampiyonalarda 1946 yılından bu yana boksörlerimizce temsil edilmektedir. Kaynak : Türkiye Boks Federasyonu